HZ.NUH'UN KAVMİ İLE İLGİLİ İSTEKLERİ - 19A [İbret Aldın Mı?] - Prof. Dr. Mehmet OKUYAN
Kuran-ı Kerim’de en çok şükreden ve sabreden bir kul olarak zikredilen Hazreti Nuh’un bir diğer özelliği de kafirlere karşı sert bir tavır sergilemesidir. Hz Nuh’un hayatı ticaret ve çobanlık ile geçmiştir. 950 sene boyunca kavmini Allah’ın dinine davet etmek için uğraşan Hazreti Nuh’un 1300 sene yaşam sürdüğü
NuhSuresi - Elmalılı Hamdi Tefsiri. 71-NUH: 1-3. "Biz Nûh'u gönderdik." Âlûsi şöyle der: "Nûh ismi aslında Arapça değildir, başka bir dildendir. Cüvâlikî bunun Arapçalaşmış olduğunu söylemiş, Kirmanî ise, Süryanicede Nûh kelimesinin "sâkin" mânâsına geldiğini söylemiştir. Hakim'in Müstedrek'te "Asıl ismi
Hz Nuh (a.s) ve Büyük Tufan-2 Nuh Allah’ın ismiyle kendisine emredilen gemiyi yapmaya koyuldu. Nuh, öncelikle oğulları Sam, Ham ve Yafis ile inananları yanına alarak gemi yapımında kullanabilecekleri ağaçları kesmeye başladı. Onlar, gece-gündüz demeden çalıştılar.
NuhSuresi, 16. ayet: “Ve ayı bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır.”. Nuh Suresi, 17. ayet: “Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi.”. Nuh Suresi, 18. ayet: “Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır.”.
Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi 5.04.2015 87414 Okunma, 10 Yorum. Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi. İslam dünyasında Hz. İbrahim’in hangi tarihler arasında yaşamış olduğuna dair ciddi bir çalışma yoktur. İslam âlimleri muharref Tevrat’a göre çıkarılmış kronolojiyi kabul etmiştir. Bu kronolojiye
IOG1.
Oluşturulma Tarihi Mayıs 04, 2020 1516Tufan peygamberi olarak bilinen Hz. Nuh Mezopotamya'da yaşamış olan bir peygamberdir. Pek çok ünlü mucizelerinin olduğu bilinmektedir. Hz. Nuh ismini ilk kez duyan kişiler Hz. Nuh hakkında araştırma yapmaktadırlar. Son aylarda arama motorlarında en fazla araştırılan peygamber Hz. Nuh'tur. Peki, Hz. Nuh kimdir? Hazreti Nuh hayatı kıssası, mesleği, mucizeleri ve ilgili ayetler nelerdir? İşte Hz. Nuh peygambere dair tüm Nuh peygamber ikinci Adem olarak da adlandırılır. Hz. Nuh peygamberin birçok mucizesi ayetler ve hadislerle belirtilmiştir. Hz. Nuh Kimdir? Nz. Nuh insanoğlunun ikinci babası olarak kabul edilir. Nuh peygamber 2705 tarihinde Mezopotamya'da doğmuştur. Tevrat'a göre 950 yıl yaşamıştır. 4 tane çocuğu bulunur. Çocuklarının ismi Sam, Ham, Cedkan, Canaan'dır. Kur'an-ı Kerim'de Nuh peygamberden tam olarak 43 defa bahsedilir. Ayrıca Kur'an-ı Kerim'de Nuh suresi yer almaktadır. Hz. Nuh Allah tarafından putlara tapan kavimlere gönderildi. Allah'ın dinine dönmelerini bu kavme tebliğ etti. Bunun için kendisine ilk başta inanan pek çok kimse olmadı. Ayrıca Hz. Nuh'un oğullarından biri de Hz. Nuh peygambere inanmayanlar arasındaydı. Hz. Nuh'un asıl isminin de Yeşkür, Sakin ve Abdülgaffar olduğu da bildirilmiştir. Nuh peygamberin ismi İbraniceden gelmektedir. İbranicede Nuh Noah olarak geçmektedir. İbranicede Nuh ismi "dinlenmek, huzur bulmak" manasına gelmektedir. Hz. Nuh Şit aleyhisselam'ın torunu olarak bilinmektedir. Hazreti Nuh hayatı Kıssası Hz. Nuh peygamber putperest olan kavme insanlara Allah'ın dinini anlatmak için gönderilmiştir. Hz. Adem'den sonra insanlar iyice çoğalmış fakat Allah'ın dinin unutmuş bu noktadan sonra putlara tapınmaya başlamışlardır. Dolayısıyla Allah'ın dinini unutmuşlardır. Bu kavme Hz Nuh peygamber Allah tarafından 40'lı yaşlarda gönderilmiştir. Kendilerine Allah'ın dinine yönelmelerini tek yaratıcının Allah olduğunu anlatmaya gelmiştir. Hz. Nuh ikinci adem olarak bilinmesinin sebebi büyük tufandan sonra neslinden türeyen insanların çoğalıp yeryüzüne dağılmasıdır. Hz. Nuh peygamberlik döneminde pek çok mucizeleri ile bilinmektedir. Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim'de Hz. Nuh peygamberin hayatı ile ilgili pek çok ayet geçmektedir. "Dediler ki Tanrılarınızı bırakmayın, ilâhlarınız Ved, Süva, Yegüs, Yeuk ve Nesr’den vazgeçmeyin."Nuh71/23 Kur'an-ı Kerim'de Hz. Nuh'un Allah'ın elçisi olarak gönderildiği belirtilir. Hazreti Nuh Mesleği Hazreti Nuh peygamber çocukluk yaşamında çobanlık yapmıştır. Çobanlık ve ticaret ile uğraşmıştır. Denizciler için denizcilerin piri olarak kabul edilmektedir. Hazreti Nuh Mucizeleri ve ilgili Ayetler Her peygamberinin mucizeleri olduğu gibi Hz. Nuh da mucizeleri bulunmaktadır. Hz. Nuh peygamber bulutsuz olarak yağmur yağdıran bir peygamberdir. Bazı rivayetlere göre putlara tapan kavimde ki bazı kişiler "Bizlere eğer mucize gösterirsen sana iman ederiz." demişlerdir. Bunun üzerine Nuh peygamber "nasıl bir mucize göstereyim?" demiştir. Onlar da "Bizlere bulut olmadan yağmur yağdır." demişlerdir. Bunun üstüne de Hz. Nuh Allah'a dua etmeye başladı. Ellerini semaya kaldıran Hz. Nuh bulut olmadan yağmur yağdırmıştı. Kur'an-ı Kerim'de Hz. Nuh ile ilgili en büyük mucizelerden biri olan büyük tufandan bahsedilmiştir. Hud suresinin 36. ve 37. ayetinde şöyle buyrulur; "Nûh’a vahyolundu ki "Kavminden daha önce iman etmiş olanlardan başkası artık inanmayacak. Sakın onların yaptıklarına üzülme! Bizim gözetimimiz altında ve öğrettiğimiz şekilde gemiyi yap, haktan sapanlar için bana başvuruda bulunma! Onlar boğulacaklar!" buyrulmuştur. Hud suresinin 40. ve 41. ayetinde ise "Nihayet emrimiz geldi ve sular coşup yükseldi. Nûh’a dedik ki "Her türden hayvan birer çift ile -daha önce haklarında hüküm verilmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye bindir!" Zaten onunla birlikte pek azı iman etmişti." denilmiştir.
Kuran-ı Kerim 71. suresi Nuh Suresi, Mekke’de nazil olmuştur, 28 Ayettir. Nuh Suresi Anlamı, Arapça-Türkçe okunuşu, Diyanet Türkçe Meali ve FaziletiNuh Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve 28 âyettir. Sûrede başlıca, Nûh peygamberin mucadeleleri ve Nûh Tûfânı konu edilmektedir. ilâhî elçi olarak gönderilişi ve mucadeleleri anlatıldığından; sûre, bu ismi Suresi Hakkında BilgiSure adını, Hz. Nuh’un adından almıştır. Hz. Nuh’un peygamber olarak gönderilişi ve inkarcılara karşı verdiği mücadele anlatıldığı için sureye bu ad verilmiştir. Buhârî’de “Sûretü innâ erselnâ” adıyla geçmektedir. 28 ayetten oluşan Nuh suresi, Mekke’de inmiştir. Hem mushaftaki sıralamaya hem de nüzul sırasına göre 71. Kerim’in 71. sûresidir. 28 ayetten oluşur. Mekke’de inmiştir. Sûre, Nuh Peygamber’den söz ettiği için bu adla Nuh Peygamber’in ulusunu uyarmak için Allah’tan buyruk aldığı, tüm uyarılarına rağmen halkının doğru yolda gitmediğini, bu nedenle Allah’a inanan kendisini, annesini, babasını ve evine giren inanmış kişileri bağışlaması için duasını Nuh Peygamber’den söz etmekle birlikte onun döneminde yaşanan ünlü tufan olayına değinmez. Tufan olayı ile Nuh’un gemisine özellikle Hud Sûresi ile Müminûn Sûresi’nde Suresi FaziletiResulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki “Her kim sevabını umarak Nuh suresini okursa, Nuh Aleyhisselamın duasına nail olan müminlerden olur.” Ebu Suud Efendi, Ebû Suud Tefsiri İrşâdü Aklis-Selim, 9/45Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki “Müminlerin kurtuluşu üç şeyledir Nuh’un duası, İshak’ın duası, ve Muhammed’in şefaati Allah hepsine selatü selam eylesin.” Ebûl-Leys Semerkandî, Tefsirul-Kur’ân, 6/302Bu sureyi vird haline getiren kimseler, daha dünyada iken cennetteki yerini görmeden vefat sureyi kendisine zulmetmek isteyen kişi için okursa onun şerrinden bi-iznillah maksatla okunursa, bi-iznillah o maksada bağışlanması ve kafirlerin kahrolmaları için Nuh suresinin 26-27. ayetleri çokça Suresi Arapça, Latin Harfli Okunuşu ve Diyanet Türkçe MealiBismillâhirrahmânirrahîmRahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…إِنَّا أَرْسَلْنَا نُوحاً إِلَى قَوْمِهِ أَنْ أَنذِرْ قَوْمَكَ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ 1. İnnē erselnē Nûhan ilē gavmihî en enzir gavmeke min gabli ey-ye’tiyehum azēbun elîm. 1. Şüphesiz, Biz Nûh’u; “Kavmini, onlara acı bir azap gelmeden evvel uyar!” diye kendi kavmine peygamber olarak يَا قَوْمِ إِنِّي لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ 2. Gâle yē gavmi innî lekum nezîrum-mubîn. 2. O da dedi ki “Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.”أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَاتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ 3. Eniğbudullâhe vēttegûhu veetîûn. 3. “Allah’a kulluk edin, O’ndan korkun ve bana itaat edin.”يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى إِنَّ أَجَلَ اللَّهِ إِذَا جَاء لَا يُؤَخَّرُ لَوْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ 4. Yeğfir lekum min zunûbikum veyue[k]h[k]hirkum ilē ecelim-musemmē. İnne ecelallâhi izē cēe lē yue[k]h[k]haru lev kuntum tağlemûn. 4. “Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi adı konulmuş bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allah’ın eceli geldiği zaman, o ertelenmez. Bir bilmiş olsaydınız.”قَالَ رَبِّ إِنِّي دَعَوْتُ قَوْمِي لَيْلاً وَنَهَاراً 5. Gâle Rabbi innî deavtu gavmî leylev-venehērâ. 5. Dedi ki “Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum.”فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَائِي إِلَّا فِرَاراً 6. Felem yezidhum duâî illē firârâ. 6. “Fakat davet etmem, bir kaçıştan başkasını arttırmadı.”وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوا أَصَابِعَهُمْ فِي آذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَأَصَرُّوا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَاراً 7. Veinnî kullemē deavtuhum liteğfira lehum cealû esâbiahum fî ēzēnihim vesteğşev siyēbehum veesarrû vestekberustikbērâ. 7. “Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.’ثُمَّ إِنِّي دَعَوْتُهُمْ جِهَاراً 8. Summe innî deavtuhum cihērâ. 8. “Sonra onları açıktan açığa davet ettim.”ثُمَّ إِنِّي أَعْلَنتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَاراً 9. Summe innî eğlentu lehum veesrartu lehum isrârâ. 9. “Daha sonra davamı onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.”فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كَانَ غَفَّاراً 10. Fegultusteğfirû Rabbekum innehû kēne ğaffērâ. 10. “Bundan böyle” dedim. “Rabbinizden mağfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok السَّمَاء عَلَيْكُم مِّدْرَاراً 11. Yursilis-semēe aleykum midrârâ. 11. “Öyle yapın ki, Üzerinize gökten sağanak bol miktarda yağmur yağdırsın.”وَيُمْدِدْكُمْ بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَل لَّكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَل لَّكُمْ أَنْهَاراً 12. Veyumdidkum biemvēliv-vebenîne veyec al-lekum cennētiv-veyec al-lekum enhērâ. 12. “Size mallar ve çocuklarla yardımda bulunsun. Size ürün yüklü bağlar-bahçeler versin, ırmaklar da versin.”مَّا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَاراً 13. Mē lekum lē tercûne lillēhi vegârâ. 13. “Size ne oluyor ki, Allah’tan bir vakarı ummuyorsunuz?”وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَاراً 14. Vegad [k]halegakum etvērâ. 14. “Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır.”أَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللَّهُ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ طِبَاقاً 15. Elem terav keyfe [k]halegallâhu seb’a semēvētin tıbēgâ. 15. “Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum mutabakat içinde yaratmıştır?”وَجَعَلَ الْقَمَرَ فِيهِنَّ نُوراً وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجاً 16. Vecealel gamera fîhinne nûrav-vecealeş-şemse sirâcē. 16. “Ve Ay’ı bunlar içinde bir nûr kılmış, Güneş’i de aydınlatıcı ve yakıcı bir kandil yapmıştır.”وَاللَّهُ أَنبَتَكُم مِّنَ الْأَرْضِ نَبَاتاً 17. Vallâhu enbetekum minel ardi nebētē. 17. “Allah, sizi yerden bir bitki gibi bitirdi.”ثُمَّ يُعِيدُكُمْ فِيهَا وَيُخْرِجُكُمْ إِخْرَاجاً 18. Summe yuîdukum fîhē veyu[k]hricukum i[k]hrâcē. 18. “Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi diriltici bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır.”وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ بِسَاطاً 19. Vallâhu ceale lekumul erda bisētâ. 19. “Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı.”لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلاً فِجَاجاً 20. Liteslukû minhē subulen ficēcē. 20. “Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dolaşırsınız, diye.”قَالَ نُوحٌ رَّبِّ إِنَّهُمْ عَصَوْنِي وَاتَّبَعُوا مَن لَّمْ يَزِدْهُ مَالُهُ وَوَلَدُهُ إِلَّا خَسَاراً 21. Gâle Nûhur-Rabbi innehum asavnî vēttebeû mel lem yezidhu mēluhû veveleduhû illē [k]hasērâ. 21. Nûh “Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi artırmayan kimselere uydular.”وَمَكَرُوا مَكْراً كُبَّاراً 22. Vemekerû mekrân kubbērâ. 22. “Ve büyük büyük hileli-düzenler kurdular.”وَقَالُوا لَا تَذَرُنَّ آلِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَدّاً وَلَا سُوَاعاً وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْراً 23. Vegâlû lē tezerunne ēlihetekum velē tezerunne veddev-velē suvēav-velē yeğûse veyeûga venesrâ. 23. “Ve dediler ki Kendi ilahlarınızı bırakmayın; bırakmayın ne Vedd’i, ne Suva’ı, ne Yeğus’u, ne Ye’uk’u ve ne de Nesr’i.”وَقَدْ أَضَلُّوا كَثِيراً وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا ضَلَالاً 24. Vegad edallû kesîrav-velē tezidiz-zâlimîne illē dalele. 24. “Böylece onlar, çoğu kimseyi şaşırtıp-saptırdılar. Sen de o zalimlere sapıklıktan başkasını arttırma.”مِمَّا خَطِيئَاتِهِمْ أُغْرِقُوا فَأُدْخِلُوا نَاراً فَلَمْ يَجِدُوا لَهُم مِّن دُونِ اللَّهِ أَنصَاراً 25. Mimmē [k]hatîētihim uğrigû feud[k]hilû nērân felem yecidû lehum min dûnillēhi ensârâ. 25. Bunlar, hataları dolayısıyla suda boğuldular, sonra ateşe sokuldular. O zaman da Allah’ın dışında hiçbir yardımcı نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى الْأَرْضِ مِنَ الْكَافِرِينَ دَيَّاراً 26. Vegâle Nûhur-Rabbi lē tezer alel ardi minel kēfirîne deyyērâ. 26. Nûh “Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma.” إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوا إِلَّا فَاجِراً كَفَّاراً 27. İnneke in tezerhum yudillû ibēdeke velē yelidû illē fēcirân keffērâ. 27. “Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan fâcir’den kâfirden başkasını doğurmazlar.”رَبِّ اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِناً وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا تَبَاراً 28. Rabbiğfir lî velivēlideyye velimen de[k]hale beytiye mu’minev-velilmu’minîne vēlmu’minēti velē tezidiz-zâlimîne illē tebērâ. 28. “Rabbim, beni, annemi, babamı, mü’min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır..”İlgili Diğer KonularSırasıyla Kuran-ı Kerim Tüm Sureler ve AçıklamalarıKuran-ı Kerim Hakkında BilgiKur’ân-ı Kerim Nüzul İniş Sırasına göre SurelerFatiha SuresiBakara SuresiBakara Suresi FaziletleriYasin suresiKısa Namaz Sureleri
İniş Sırasına Göre ZUHRUF SURESİ İniş Sırası 63 • Mushaf Sırası 43 • Mekki Sure • 89 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 61. Muhakkak ki o İsa, yeniden diriliş için bir bilimdir[*]. Sakın o saat hakkında şüphe etmeyin, bana uyun; doğru yol budur. [*] Yeniden yaratılışın nasıl olacağına dair örnek alınarak üzerinden bilim üretilecek bir kişidir. 62. Sakın şeytan sizi bu yoldan alıkoymasın. Çünkü o, sizin için apaçık saldırgan bir düşmandır. 63. İsa açık delillerle gelince dedi ki “Size Hikmet’i getirdim. Size hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını açıklamak için geldim. Allah’tan sakının ve bana uyun! 64. Şüphesiz Allah; O benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na ibadet edin. Dosdoğru yol işte budur!” 65. Sonra aralarından çıkan gruplar birbirleriyle ayrılığa düştüler. Artık o zulmedenlerin vay haline! Acıklı bir günün azabından dolayı! 66. Onlar, ille de saati mi bekliyorlar? Farkında olmadıkları bir anda, ansızın kendilerine gelmesini mi? 67. O gün samimî dostlar birbirlerine düşmandırlar! Allah’tan korkup sakınanlar hariç Medeni Sureler BAKARA SURESİ İniş Sırası 87 • Mushaf Sırası 2 • Medeni Sure • 286 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 87. Musa’ya o kitabı vermiş, ardından da onun izinden giden elçiler göndermiştik. Meryem oğlu İsa’ya da açık belgeler mucizeler vermiş, onu Kutsal Ruh Cebrail ile güçlendirmiştik. Hoşunuza gitmeyen bir şeyle gelen her elçiye kafa mı tutmalıydınız? Kimini yalancı sayıp, kimini de öldürmeli miydiniz? 88. “Bizim gönlümüz tok!” dediler. Hayır, âyetleri görmezlikten gelmeleri sebebiyle Allah onları dışladı.[*] Artık pek azı inanır. [*] Lanet, kızıp kovma ve uzaklaştırma demektir Müfredat. Bize göre bunu en iyi ifade eden kelime “dışlama”dır. 89. Nihayet Allah katından, yanlarında olanı onaylayan kitap geldi. Önceleri kâfirlere karşı önlerinin bu Kitapla açılmasını bekliyorlardı. Ama tanıdıkları [*] Kitap gelince onu görmezlik edip kendileri kâfir oldular. Allah’ın laneti dışlaması böylesi kâfirleredir. [*] Geleceğini bildikleri. AL-İ İMRAN SURESİ İniş Sırası 89 • Mushaf Sırası 3 • Medeni Sure • 200 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 42. Hani melekler “Ey Meryem! Allah seni seçti. Seni tertemiz yaptı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı.” 43. “Ey Meryem! Rabbine divan/kıyam dur. Secde et ve O’nun huzurunda, rükû edenlerle beraber rüku et” demişlerdi. 44. Ey Muhammed/Ey İnsan! Bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’i kim himayesine alıp koruyacak diye kalemlerini kur’a için atarlarken sen yanlarında değildin. Bu konuda tartışırlarken de yanlarında sen yoktun. 45. Hani melekler şöyle demişti “Ey Meryem! Allah seni kendi tarafından bir kelime ile müjdeliyor ki, adı Meryem oğlu İsa Mesih’tir. Dünyada da ahirette de itibarlı ve Allah’a çok yakın olanlardandır.” 46. “O, beşikte de yetişkin çağında da insanlarla konuşacak, salihlerden olacaktır. 47. Meryem, “Rabbim! Benim nasıl çocuğum olur? Bana erkek eli değmedi ki!” dedi. “Evet öyle!” dedi. Allah tercih ettiği şeyi yaratır. Bir işe karar verdi mi sadece "Ol!" der, o şey oluşur.” 48. “Ve Allah ona kitabı, hikmeti akıl ve bilim ışığında kitap ile hükmetmeyi, Tevrat ve İncil’i öğretecek. 49. Allah onu, İsrailoğullarına bir Peygamber olarak gönderecek” ve o onlara şöyle diyecek “Şüphesiz ben size Rabbinizden bir mucize getirdim. Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona Allah’ın onun için yarattığı ruhunu üflerim. O da Allah’ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle/emriyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer müminler iseniz, bunda sizin için elbette bir ibret vardır.” 50. “Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı/tasdik edici olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helâl kılmak için gönderildim ve Rabbiniz tarafından size, bir mucize Peygamberliğin belgelerini de getirdim. Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.” 51. “Şüphesiz Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na ibadet edin. İşte bu, doğru yoldur.” 52. İsa, onların inkârlarını sezince; “Allah yolunda yardımcılarım kim?” dedi. Havariler “Biziz Allah yolunun yardımcıları. Allah’a iman ettik. Şahit ol, biz müslümanlarız” dediler. 53. “Rabbimiz! İndirdiklerine inandık ve Elçinin yoluna girdik. Bizi buna şahitlik edenlerle birlikte yaz.” dediler 54. Onlar bir plân yaptı. Allah da bir plân yapar. Allah plân yapanların en hayırlısıdır. 55. Hani, Allah şöyle buyurmuştu “Ey İsa! Şüphesiz, seni onlar değil Ben vefat ettireceğim/öldüreceğim ve seni öldürerek ruhunu kendi katıma yükselteceğim. İnkâr edip suikast düzenleyenlerin içinden, seni kurtaracağım ve sana uyanları, kıyamete kadar kâfirlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca Bana’dır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında, aranızda Ben hükmedeceğim.” 56. “İnkâr edenlere gelince onlara dünyada da ahirette de şiddetli bir şekilde azap edeceğim. Onların hiç yardımcıları da olmayacaktır.” 57. “İman edip faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara gelince, Allah onların ödüllerinin tam karşılığını verecektir. Allah zalimleri sevmez.” MAİDE SURESİ İniş Sırası 112 • Mushaf Sırası 5 • Medeni Sure • 120 Ayet Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 111. Hani bir de; “Bana ve Rasûlüme iman edin” diye, Havarilere ilhâm etmiştim. Onlar da “İman ettik. Bizim müslüman olduğumuza Sen de şahit ol” demişlerdi. 112. Hani havariler de; “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. İsa da; “Eğer müminler iseniz, Allah’a karşı gelmekten sakının” demişti. 113. Onlar; “İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalplerimiz yatışsın. Senin bize doğru söylediğini bilelim ve bunu Allah’ın indireceği sofrayı gözümüz ile bizzat görenlerden olalım” demişlerdi 114. Meryem oğlu İsa; “Ey Allahım! Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki; önce gelenlerimize zamanımızdaki dindaşlarımıza ve sonradan geleceklerimize bir bayram ve Senden gelen bir mucize olsun. Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en hayırlısısın” dedi. 115. Allah da; “Ben onu size indireceğim. Ama ondan sonra sizden her kim inkâr ederse, artık Ben ona, kainatta hiç kimseye etmeyeceğim azabı ederim” demişti. 116. Allah kıyamet günü şöyle diyecek “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilah edinin’ dedin?” İsa da şöyle diyecek “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için sözkonusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım elbette Sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben, Sende olanı bilemem. Şüphesiz ki, yalnızca Sen gaybları görülmeyenleri hakkıyla bilensin.” 117. “Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kul olun dedim. Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit idim. Ama ne zaman ki benim canımı aldın/vefat ettirdin, artık üzerlerine gözetleyici yalnız Sen oldun. Sen her şeye hakkıyla şahitsin.” 118. “Eğer onlara azap edersen, şüphe yok ki onlar Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, yine şüphe yok ki Sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”
Selamın aleyküm kardeşlerim ^_^ Sizin yardımınıza ihtiyacım şuEnbiya suresi 76 "Onlardan çok daha önce Nuh da Bize yalvarmış, bunun üzerine Biz de onun duasını kabul etmiş, onu ve onun yakınlarını büyük bir beladan kurtarmıştık."Hud suresi 42-43 "42 Ve gemi dağlar gibi dalgaların arasında yol almaya başladı; ve Nuh oğluna -ki o kendi başına bir kenarda duruyordu- seslendi "Yavrucuğum! Gel, bizimle birlikte bin gemiye; inkara gömülüp gidenlerle birlikte olma! 43 Oğlu, "Ben bir dağa kaçıp sığınacağım; o beni sulardan korur" dedi. Nuh "Bugün Allah'ın belasından, O'nun rahmet ettikleri hariç, kimse için kaçıp kurtulma ümidi yok!" diye seslendi. Derken, aralarına dalga giriverdi... Artık o da boğulanlardan biriydi."Bu surelerin ilkinde ailesini kurtardık derken diğerinde ailenin bir ferdi ö nasıl açıkalaybiliriz kardeşlerim?
hz nuh ile ilgili 2 ayet kısa