Oda hemen oluverir. (Yasin suresi 82. ayet) 2- Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah'ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter. (Bakara 284. ayet) İyi dersler!:) KurandaAllah'ın İsimleri ayetleri, 'Allah'ın İsimleri' Kelimesi ile İlgili Ayetler Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Rahman ve Rahimdir. (Fatihâ Suresi, 2) Şayet onlar da, sizin inandığınız gibi inanırlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuş ŞüphesizAllah, gücü her şeye hakkıyla yetendir. 2. Sure (Bakara Suresi), 148. Ayet Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın! Nerede olsanız Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz, Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter. 2. Sure (Bakara Suresi), 255. Ayet Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Kuranı Kerim'de Allah’ın sıfatları ile ilgili ayetlerin listesi. Sure numarasına tıklayarak surenin tamamına ulaşabilirsiniz. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmı ile bir kısmını defedip (engellemesi) olmasaydı, yeryüzü mutlaka fesada uğrardı. Ancak Allah, Oyüzden dostluðunuz daim olsun. Gibi bazı antik şehirlerin isimleri ve diğer bulgular, Muhammed’in ve erken dönem İslam coğrafyasının Güney Irak bölgesi ile ilişkilendirilmesine ve Muhammed’in hayat hikâyesinin birden fazla kişinin hikâyelerinin birleşimi KurandaSu ayetleri, ''Su' Kelimesi ile İlgili Ayetler Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla (Yine) Hatırlayın; Musa kavmi için su aramıştı, o zaman Biz ona: "Asanı taşa vur" demiştik de ondan on iki pınar fışkırmıştı, böylece herkes içeceği yeri bilmişti. Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın xlak. Gökler TanımıGökler kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı şöyle;1. isim İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza2. Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, gök kubbe, sema “Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar.” – R. E. Ünaydın3. Gökyüzünün, denizin rengi, mavi veya yeşile çalan mavi4. sıfat Bu renkte olan5. sıfat Olgunlaşmamış “Uzun süren bir kışın karları, soğukları altından fışkıran gök ekinler…” – A. KabaklıKur’an-ı Kerim’de Gökler Hakkındaki Ayetler Hangileri?NOT AYETLERİN TÜRKÇE MEALLERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN Sûresi 19. Ayet; Yahut onların durumu, gökten yoğun karanlıklar içinde gök gürültüsü ve şimşekle sağanak halinde boşanan yağmura tutulmuş kimselerin durumu gibidir. Ölüm korkusuyla, yıldırım seslerinden parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Oysa Allah, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır. Sponsorlu Bağlantılar Bakara Sûresi 22. Ayet; O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah’a ortaklar Sûresi 29. Ayet; O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök halinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla Sûresi 33. Ayet; Allah şöyle dedi “Ey Adem! Onlara bunların isimlerini söyle.” Adem, meleklere onların isimlerini bildirince Allah, “Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?” Sûresi 59. Ayet; Derken, onların içindeki zalimler, sözü kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Biz de haktan ayrılmaları sebebiyle o zalimlere gökten bir azap Sûresi 107. Ayet; Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı Sûresi 116. Ayet; “Allah, çocuk edindi” dediler. O, bundan uzaktır. Hayır! Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ındır. Hepsi O’na boyun eğmiştir. Sponsorlu Bağlantılar Bakara Sûresi 117. Ayet; O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen Sûresi 164. Ayet; Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller Sûresi 255. Ayet; Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, Sûresi 284. Ayet; Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter. Sponsorlu Bağlantılar Âl-i İmrân Sûresi 5. Ayet; Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli İmrân Sûresi 29. Ayet; De ki “İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerdeki her şeyi, yerdeki her şeyi de bilir. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.” Sponsorlu Bağlantılar Âl-i İmrân Sûresi 83. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez ona boyun eğmişken ve ona döndürülüp götürülecekken onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar?Âl-i İmrân Sûresi 109. Ayet; Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Bütün işler ancak Allah’a İmrân Sûresi 129. Ayet; Göklerdeki her şey ve yerdeki her şey Allah’ındır. O dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet İmrân Sûresi 133. Ayet; Rabbinizin bağışına, ve genişliği göklerle yer arası kadar olan, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Sponsorlu Bağlantılar Âl-i İmrân Sûresi 180. Ayet; Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla İmrân Sûresi 189. Ayet; Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Allah her şeye hakkıyla gücü İmrân Sûresi 190. Ayet; Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler İmrân Sûresi 191. Ayet; Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler. Sponsorlu Bağlantılar Nisâ Sûresi 126. Ayet; Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Allah, her şeyi Sûresi 131. Ayet; Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Sizden önce kendilerine kitap verilenlere de, size de “Allah’a karşı gelmekten sakının” diye tavsiye ettik. Eğer inkar ederseniz, bilin ki göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Allah zengindir, övülmeye Sûresi 132. Ayet; Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Vekil olarak Allah Sûresi 153. Ayet; Kitap ehli, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar. Buna şaşma! Mûsâ’dan, bundan daha büyüğünü istemişler ve “Allah’ı bize açıkça göster” demişlerdi. Böylece zulümleri sebebiyle onları yıldırım çarptı. Sonra kendilerine apaçık deliller gelmesinin ardından tuttular buzağıyı tanrı edindiler. Biz bunu da affettik ve Mûsâ’ya apaçık bir güç ve yetki verdik. Sponsorlu Bağlantılar Nisâ Sûresi 170. Ayet; Ey insanlar! Peygamber size Rabbinizden hakkı gerçeği getirdi. O halde kendi iyiliğiniz için iman edin. Eğer inkar ederseniz bilin ki, göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet Sûresi 171. Ayet; Ey Kitab ehli! Dininizde sınırları aşmayın ve Allah hakkında ancak hakkı söyleyin. Meryemoğlu İsa Mesih, ancak Allah’ın peygamberi, Meryem’e ulaştırdığı emriyle onda var ettiği kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Öyleyse Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “Allah üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için buna son verin. Allah ancak bir tek ilahtır. O çocuk sahibi olmaktan uzaktır. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. Vekil olarak Allah Sûresi 17. Ayet; Andolsun, “Allah, Meryemoğlu Mesih’dir”, diyenler kesinlikle kâfir oldular. De ki “Şâyet Allah, Meryemoğlu Mesih’i, onun anasını ve yeryüzünde olanların hepsini yok etmek istese, Allah’a karşı kim ne yapabilir? Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunan her şeyin hükümranlığı Allah’ındır. Dilediğini yaratır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.”Mâide Sûresi 18. Ayet; Bir de yahudiler ve hıristiyanlar, “Biz Allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız” dediler. De ki “Öyleyse Allah size neden günahlarınız sebebiyle azap ediyor? Hayır, siz de onun yarattıklarından bir beşersiniz.” Allah dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunanların da hükümranlığı Allah’ındır. Dönüş de ancak onadır. Sponsorlu Bağlantılar Mâide Sûresi 40. Ayet; Bilmez misin ki göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’a aittir. O dilediğine azap eder, dilediğini de bağışlar. Allah her şeye hakkıyla gücü Sûresi 97. Ayet; Allah; Ka’be’yi, o saygıdeğer evi, haram ayı hac kurbanını ve bu kurbanlara takılı gerdanlıkları insanların din ve dünyaları için ayakta kalma ve canlanma sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah’ın bildiğini ve Allah’ın zaten her şeyi hakkıyla bilmekte olduğunu bilmeniz Sûresi 112. Ayet; Hani havariler de, “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi. İsa da, “Eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının” Sûresi 114. Ayet; Meryem oğlu İsa, “Ey Allahım! Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki; önce gelenlerimize zamanımızdaki dindaşlarımıza ve sonradan geleceklerimize bir bayram ve senden gelen bir mucize olsun. Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en hayırlısısın” dedi. Sponsorlu Bağlantılar Mâide Sûresi 120. Ayet; Göklerin, yerin ve bunlardaki her şeyin hükümranlığı yalnızca Allah’ındır. O her şeye hakkıyla gücü Sûresi 1. Ayet; Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Böyle iken inkar edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar. Sponsorlu Bağlantılar En’âm Sûresi 3. Ayet; Halbuki O, göklerde de Allah’tır, yerde de. Sizin gizlinizi de bilir, açığa vurduğunuzu da. Sizin daha ne kazanacağınızı da Sûresi 6. Ayet; Onlardan önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkan ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık. Topraklarından nehirler akıttık. Sonra da günahları sebebiyle onları helak ettik ve arkalarından başka bir nesil var Sûresi 12. Ayet; De ki “Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir?” “Allah’ındır” de. O merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı. Andolsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç şüphe yok. Kendilerini ziyana uğratanlar var ya, işte onlar Sûresi 14. Ayet; De ki “Göklerin ve yerin yaratıcısı olan, beslediği halde beslenmeye ihtiyacı olmayan Allah’tan başkasını mı dost edineceğim.” De ki “Bana, Allah’a teslim olanların ilki olmam emredildi ve sakın Allah’a ortak koşanlardan olma denildi.”En’âm Sûresi 73. Ayet; O, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak yaratandır. Allah’ın “ol” deyip de her şeyin oluvereceği günü hatırla. O’nun sözü gerçektir. Sûra üflendiği gün de mülk hükümranlık onundur. Gaybı da, görülen âlemi de bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden hakkıyla Sûresi 75. Ayet; İşte böylece İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden Sûresi 79. Ayet; “Ben hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben Allah’a ortak koşanlardan değilim.”En’âm Sûresi 99. Ayet; O gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız Herbiri birbirine benzer ve her biri birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için Allah’ın varlığını gösteren ibretler Sûresi 101. Ayet; O, gökleri ve yeri örnekleri yokken yaratandır. O’nun bir eşi olmadığı halde nasıl bir çocuğu olabilir? Halbuki her şeyi O yarattı. O her şeyi hakkıyla Sûresi 54. Ayet; Şüphesiz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde altı evrede yaratan ve Arş’a kurulan, geceyi, kendisini durmadan takip eden gündüze katan, güneşi, ayı ve bütün yıldızları da buyruğuna tabi olarak yaratan Allah’tır. Dikkat edin, yaratmak da, emretmek de yalnız O’na mahsustur. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı Sûresi 96. Ayet; Eğer, o memleketlerin halkları iman etseler ve Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereketler in kapılarını açardık. Fakat onlar yalanladılar, biz de kendilerini işledikleri günahlarından dolayı Sûresi 158. Ayet; Ey Muhammed! De ki “Ey insanlar! Şüphesiz ben, yer ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah’ın hepinize gönderdiği peygamberiyim. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O, diriltir ve öldürür. O halde Allah’a ve O’nun sözlerine inanan Resûlüne, o ümmî peygambere iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.”A’râf Sûresi 162. Ayet; Onlardan zulmedenler hemen sözü, kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Biz de zulmetmelerine karşılık üzerlerine gökten bir azab Sûresi 185. Ayet; Onlar göklerdeki ve yerdeki sınırsız hükümranlık ve nizama, Allah’ın yarattığı her şeye, ecellerinin yaklaşmış olabileceğine hiç bakmadılar mı? Peki bundan sonra artık hangi söze inanacaklar?A’râf Sûresi 187. Ayet; Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki “Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O Allah ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O size ancak ansızın gelecektir.” Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki “Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar.”Enfâl Sûresi 11. Ayet; Hani Allah kendi tarafından bir güvenlik olarak sizi hafif bir uykuya daldırıyor; sizi temizlemek, sizden şeytanın vesvesesini gidermek, kalplerinizi pekiştirmek ve ayaklarınızı sağlam bastırmak için üzerinize gökten yağmur Sûresi 32. Ayet; Hani onlar, “Ey Allah’ım, eğer şu Kur’an senin katından inmiş hak kitap ise hemen üzerimize gökten taş yağdır veya bize elem dolu bir azap getir” Sûresi 36. Ayet; Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla Sûresi 116. Ayet; Şüphesiz göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah’ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı Sûresi 3. Ayet; Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde altı evrede yaratan, sonra da Arş’a kurulup işleri yerli yerince düzene koyan Allah’tır. O’nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte o, Rabbiniz Allah’tır. O halde O’na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz?Yûnus Sûresi 6. Ayet; Şüphesiz gece ve gündüzün ardarda değişmesinde, Allah’ın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, Allah’a karşı gelmekten sakınan bir toplum için pek çok deliller Sûresi 18. Ayet; Allah’ı bırakıp, kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve “İşte bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır” diyorlar. De ki “Siz, Allah’a göklerde ve yerde onun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!? O, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir.”Yûnus Sûresi 24. Ayet; Dünya hayatının hâli, ancak gökten indirdiğimiz bir yağmurun hali gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü o bitkilerle bütün zinet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine her türlü tasarrufa kadir olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz afetimiz geliverir de, bunları, sanki dün yerinde hiç yokmuş gibi, kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. İşte düşünen bir toplum için, âyetleri böyle ayrı ayrı Sûresi 31. Ayet; De ki “Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya da işitme ve görme yetisi üzerinde kim mutlak hakimdir? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim çıkarıyor? İşleri kim yürütüyor?” “Allah” diyecekler. De ki “O halde Allah’a karşı gelmekten sakınmayacak mısınız?”Yûnus Sûresi 55. Ayet; Bilesiniz ki, göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Yine bilesiniz ki, Allah’ın va’di haktır. Fakat onların çoğu bunu Sûresi 61. Ayet; Ey Muhammed! Sen hangi işte bulunursan bulun, ona dair Kur’an’dan ne okursan oku ve ey insanlar, sizler de hangi şeyi yaparsanız yapın, siz ona daldığınızda biz sizi mutlaka görürüz. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca, hatta bu zerreden daha küçük veya daha büyük olsun, hiçbir şey Rabbinden uzak ve gizli olmaz; hepsi muhakkak apaçık bir kitapta Levh-i Mahfuz’da yazılı Sûresi 66. Ayet; Bilesiniz ki göklerde kim var, yerde kim varsa, hep Allah’ındır. Allah’tan başkasına tapanlar gerçekte Allah’a koştukları ortaklara tâbi olmuyorlar. Şüphesiz onlar ancak zanna uyuyorlar ve sadece yalan Sûresi 68. Ayet; “Allah bir çocuk edindi” dediler. O, bundan uzaktır. O her bakımdan sınırsız zengindir. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. Bu konuda elinizde hiçbir delil de yoktur. Allah’a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?Yûnus Sûresi 101. Ayet; De ki “Göklerde ve yerde neler var, bir baksanıza.” Fakat âyetler ve uyarılar inanmayan bir topluma hiçbir fayda Sûresi 7. Ayet; O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı konusunda sizi imtihan için, henüz Arş’ı su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün içinde altı evrede yaratandır. Böyle iken “Ölümden sonra şüphesiz diriltileceksiniz” desen, inkarcılar “Mutlaka bu apaçık bir büyüdür” Sûresi 44. Ayet; “Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” Sûresi 52. Ayet; “Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra ona tövbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin.”Hûd Sûresi 107. Ayet; Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedi olarak kalacaklardır. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Şüphesiz Rabbin istediğini Sûresi 108. Ayet; Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedi kalmak üzere cennettedirler. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Bu onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak Sûresi 123. Ayet; Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah’a mahsustur. Bütün işler ona döndürülür. Öyle ise ona kulluk et ve ona tevekkül et. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz Sûresi 101. Ayet; “Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada ve ahirette sen benim velimsin. Benim canımı müslüman olarak al ve beni iyilere kat.”Yûsuf Sûresi 105. Ayet; Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki yanlarına uğrarlar da onlardan yüzlerini çevirerek Sûresi 2. Ayet; Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi hakkıyla düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak Sûresi 13. Ayet; Gök gürlemesi O’na hamd ederek tespih eder. Melekler de O’nun korkusundan tespih ederler. O yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele ediyorlar. Halbuki O, azabı çok şiddetli Sûresi 15. Ayet; Göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah’a boyun Sûresi 16. Ayet; De ki “Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?” “Allah’tır” de. De ki, “O’nu bırakıp da kendilerine bile bir faydası ve zararı olmayan dostlar mabutlar mı edindiniz?” De ki, “Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah’a, O’nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah’ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?” De ki “Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. O, birdir, mutlak hakimiyet sahibidir.”Ra’d Sûresi 17. Ayet; O, gökten su indirdi de dereler kendi ölçülerince dolup aktı ve sel üste çıkan köpüğü aldı götürdü. Süs eşyası veya yararlanılacak bir şey elde etmek için ateşte erittikleri şeylerden de böyle köpük olur. İşte Allah, hak ile batıla böyle misal getirir. Köpüğe gelince sönüp gider. İnsanlara yararlı olan ise yerde kalır. İşte Allah böyle misaller Sûresi 1/2. Ayetler; Elif Lâm Râ. Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kafirlerin Sûresi 10. Ayet; Peygamberleri dedi ki “Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? Halbuki O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadar ertelemek için sizi imana çağırıyor. Onlar, “Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirin” Sûresi 19. Ayet; Allah’ın gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi giderir ve yeni bir halk Sûresi 24. Ayet; Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? Güzel bir söz, kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç Sûresi 32. Ayet; Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize Sûresi 38. Ayet; “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”İbrâhîm Sûresi 48. Ayet; O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar her şeyin üzerinde yegâne hakim olan Allah’ın huzuruna Sûresi 14/15. Ayetler; Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkmaya koyulsalar yine “Gözlerimiz döndürüldü, biz herhâlde büyülenmiş bir toplumuz” Sûresi 16. Ayet; Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için Sûresi 22. Ayet; Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz Sûresi 85. Ayet; Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele Sûresi 3. Ayet; Allah, gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattı. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden Sûresi 10. Ayet; O, göklerden sizin için su indirendir. İçilecek su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla meydana Sûresi 49. Ayet; Göklerde ve yerde bulunan canlılar ve melekler büyüklük taslamadan Allah’a boyun Sûresi 52. Ayet; Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İtaat de daima O’na olmalıdır. Öyle iken siz Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?Nahl Sûresi 65. Ayet; Allah gökten su indirdi de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz bunda dinleyecek bir toplum için bir ibret Sûresi 73. Ayet; Allah’ı bırakıp da, kendilerine göklerden ve yerden hiçbir rızık sağlayamayan ve buna gücü de yetmeyen şeylere Sûresi 77. Ayet; Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. Kıyamet’in kopması bir göz kırpması gibi veya daha az bir zamandır. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü Sûresi 44. Ayet; Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tespih ederler. Her şey O’nu hamd ile tespih eder. Ancak, siz onların tespihlerini anlamazsınız. O, halîm’dir hemen cezalandırmaz, mühlet verir, çok Sûresi 55. Ayet; Hem Rabbin göklerde ve yerde kim varsa daha iyi bilir. Andolsun, peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Dâvûd’a da Zebûr’u Sûresi 90/93. Ayetler; Dediler ki “Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça, yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça, yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe, yahut altından bir evin olmadıkça, ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz.” De ki “Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resul olarak gönderilen bir beşerim.”İsrâ Sûresi 95. Ayet; De ki “Eğer yeryüzünde, insanlar yerine, yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik.”İsrâ Sûresi 99. Ayet; Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah’ın kendileri gibilerini yaratmaya kadir olduğunu görmediler mi? Allah onlar için, hakkında hiçbir şüphe bulunmayan bir ecel belirlemiştir. Fakat zalimler ancak inkarda Sûresi 102. Ayet; Mûsâ ise, “İyi biliyorsun ki, bunları ancak, göklerin ve yerin Rabbi apaçık deliller olarak indirmiştir. Ey Firavun, ben de seni kesinlikle helak olmuş bir kişi olarak görüyorum” Sûresi 14/15. Ayetler; Kalkıp da, “Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Ondan başkasına asla ilah demeyiz. Yoksa andolsun ki saçma bir söz söylemiş oluruz. Şunlar, şu kavmimiz, ondan başka tanrılar edindiler. Onlar hakkında açık bir delil getirselerdi ya! Artık kim Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalimdir?” dediklerinde onların kalplerine kuvvet Sûresi 26. Ayet; De ki “Kaldıkları süreyi Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybını bilmek O’na aittir. O ne güzel görür, O ne güzel işitir! Onların, ondan başka hiçbir dostu da yoktur. O hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez.”Kehf Sûresi 39/40. Ayetler; “Bağına girdiğinde Mâşaallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır’ deseydin ya!.. Eğer benim malımı ve çocuklarımı kendininkilerden daha az görüyorsan, belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir. Seninkinin üzerine de gökten bir afet indirir de bağ kupkuru ve yalçın bir toprak haline geliverir.”Kehf Sûresi 45. Ayet; Onlara dünya hayatının örneğini ver Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz yağmur gibidir ki, onun sebebiyle yeryüzünün bitkileri boy verip birbirine karışırlar. Fakat bütün bu canlılık sonunda rüzgarın savurduğu kuru bir çer çöpe döner. Allah, her şey üzerinde kudret Sûresi 51. Ayet; Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına şahit tuttum. Saptıranları da hiçbir zaman yardımcı edinmiş Sûresi 65. Ayet; Allah göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Şu halde, O’na ibadet et ve O’na ibadet etmede sabırlı ol. Hiç, O’nun adını taşıyan bir başkasını biliyor musun?Meryem Sûresi 90/91. Ayetler; Rahman’a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir!Meryem Sûresi 93. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki herkes Rahman’a kul olarak Sûresi 4. Ayet; O yüksek gökleri yaratanın katından peyderpey Sûresi 6. Ayet; Göklerdeki, yerdeki bu ikisi arasındaki ve toprağın altındaki her şey, yalnızca O’ Sûresi 53. Ayet; “Rabbim, yeryüzünü size beşik yapan, orada size yollar açan ve size gökten yağmur indirendir.” Böylece onunla sizin için yerden türlü türlü bitkileri çift çift Sûresi 4. Ayet; Peygamber onlara dedi ki “Rabbim yerdeki ve gökteki her sözü bilir. O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”Enbiyâ Sûresi 19. Ayet; Göklerde ve yerde kim varsa hep onundur. O’nun katındakiler ne ona ibadetten çekinir ve büyüklenir ne de yorgunluk ve bıkkınlık Sûresi 30. Ayet; İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?Enbiyâ Sûresi 32. Ayet; Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, Allah’ın varlığını gösteren delillerden yüz Sûresi 56. Ayet; İbrahim dedi ki “Hayır! Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir. O bunları yaratandır ve ben de buna şahitlik edenlerdenim.”Hac Sûresi 18. Ayet; Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah’a secde etmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz, Allah dilediğini Sûresi 31. Ayet; Allah’a yönelen, ona ortak koşmayan kimseler olun. Kim Allah’a ortak koşarsa, sanki gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere sürüklüyor Sûresi 63. Ayet; Allah’ın gökten yağmur indirdiği, böylece yeryüzünün yemyeşil olduğunu görmedin mi? Şüphesiz, Allah çok lütufkârdır, hakkıyla Sûresi 64. Ayet; Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. Şüphesiz ki Allah elbette zengindir, elbette övgüye Sûresi 70. Ayet; Bilmez misin ki kuşkusuz Allah gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Kuşkusuz bunların hepsi bir kitapta Levh-i mahfuz’dadır. Şüphesiz bu Allah’a göre çok Sûresi 18. Ayet; Biz gökten belli bir ölçüde su indirdik de faydalanmanız için onu yeryüzünde tuttuk. Bizim onu tamamen gidermeye de muhakkak gücümüz Sûresi 71. Ayet; Eğer hak onların arzularına uysaydı gökler ile yer ve onlarda bulunanlar elbette bozulur giderdi. Hayır, biz onlara şereflerini Kur’an’ı getirdik. Onlar ise bu şereflerinden yüz Sûresi 35. Ayet; Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili şudur Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile, neredeyse aydınlatacak kadar berrak tır. Nur üstüne nur. Allah dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah insanlar için misaller verir. Allah her şeyi hakkıyla Sûresi 41. Ayet; Göklerde ve yeryüzünde bulunan kimselerle, sıra sıra kanat çırparak uçan kuşların Allah’ı tespih ettiğini görmez misin? Her biri duasını ve tesbihini kesin olarak bilmektedir. Allah onların yapmakta olduğu şeyleri hakkıyla Sûresi 42. Ayet; Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Dönüş de ancak Allah’ Sûresi 43. Ayet; Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ gibi bulutlardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri Sûresi 64. Ayet; Bilmiş olun ki şüphesiz göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. O, içinde bulunduğunuz durumu gerçekten bilir. Allah’a döndürülecekleri ve yaptıklarını Allah’ın onlara haber vereceği günü hatırla. Allah, her şeyi hakkıyla Sûresi 2. Ayet; O, göklerin ve yeryüzünün mülkü hükümranlığı kendisine ait olandır. Çocuk edinmemiştir. Mülkünde hiçbir ortağı da yoktur. O her şeyi yaratmış ve yarattığı O şeyleri bir ölçüye göre takdir Sûresi 6. Ayet; Ey Muhammed!, De ki “O kitabı göklerin ve yerin sırrını bilen indirmiştir. Şüphesiz O, bağışlayandır, çok merhamet edendir.”Furkân Sûresi 48/49. Ayetler; O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderendir. Ölü toprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan bir çok hayvanları ve insanları sulayalım diye gökten tertemiz bir su Sûresi 59. Ayet; Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde altı evrede yaratan sonra da Arş’a kurulan Rahmân’dır. Sen bunu haberdar olana sor!Furkân Sûresi 61. Ayet; Göğe burçlar yerleştiren, orada bir ışık kaynağı güneş ve aydınlatıcı bir ay yaratanın şanı çok Sûresi 4. Ayet; Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda Sûresi 24. Ayet; Mûsâ, “O, göklerin ve yerin ve her ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir. Eğer gerçekten inanırsanız bu böyledir.”Şuarâ Sûresi 187. Ayet; “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür.”Neml Sûresi 25. Ayet; “Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran, sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah’a secde etmesinler diye şeytan onları yoldan çıkarmış.”Neml Sûresi 60. Ayet; Yahut gökleri ve yeri yaratan ve size gökten yağmur indirip, onunla, ağaçlarını sizin yetiştiremeyeceğiniz gönül alıcı güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Hayır onlar Allah’a eş tutan bir Sûresi 64. Ayet; Yoksa, başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı var!? De ki, “Eğer doğru söyleyenler iseniz kesin delilinizi getirin.”Neml Sûresi 65. Ayet; De ki “Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak Allah bilir. Onlar öldükten sonra ne zaman diriltileceklerinin de farkında değildirler.”Neml Sûresi 75. Ayet; Gökte ve yerde gâib gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitap’ta Levh-i Mahfuz’da Sûresi 87. Ayet; Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı günü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na Sûresi 22. Ayet; Siz, yerde de gökte de Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız Sûresi 34. Ayet; Şüphesiz biz, bu memleket halkı üzerine, fasıklık ettiklerinden dolayı gökten bir azap Sûresi 44. Ayet; Allah gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. İşte bunda inananlar için bir ibret Sûresi 52. Ayet; De ki “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde olanları bilir. Batıla inanıp Allah’ı inkar edenler var ya; işte onlar asıl ziyana uğrayanlardır.”Ankebût Sûresi 61. Ayet; Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. O halde nasılhaktan döndürülüyorlar?Ankebût Sûresi 63. Ayet; Andolsun, eğer onlara, “Gökten yağmuru kim indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti?” diye soracak olsan, mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. De ki “Hamd Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu akıllarını Sûresi 8. Ayet; Onlar, kendi nefislerinin yaratılış incelikleri hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkar Sûresi 18. Ayet; Göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah’ı tespih Sûresi 22. Ayet; Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler Sûresi 24. Ayet; Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler Sûresi 26. Ayet; Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O’na âittir. Hepsi O’na boyun Sûresi 27. Ayet; O, başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayacak olandır. Bu O’na göre ilk yaratmadan daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce ve eşsiz sıfatlar O’nundur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet Sûresi 48. Ayet; Allah rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah onları dilediği gibi, bazen yayar ve bazen yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın Sûresi 10. Ayet; Allah gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki Sûresi 16. Ayet; Lokmân öğütlerine şöyle devam etti “Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde, yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah en gizli şeyleri bilendir, herşeyden hakkıyla haberdar olandır.”Lokmân Sûresi 20. Ayet; Göklerde, yerde ne varsa hepsini Allah’ın sizin hizmetinize verdiğini ve açıkça yahut gizlice üzerinizdeki nimetlerini tamamladığını görmediniz mi? Yine de insanlar arasında, hiçbir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp duranlar Sûresi 25. Ayet; Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka “Allah” derler. De ki, “Hamd Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu Sûresi 26. Ayet; Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. Şüphesiz Allah her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye layık Sûresi 4. Ayet; Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde altı evrede yaratan sonra da Arş’a kurulandır. Sizin için ondan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?Secde Sûresi 5. Ayet; Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona Sûresi 72. Ayet; Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok Sûresi 1. Ayet; Hamd, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisinin olan Allah’a mahsustur. Hamd ahirette de O’na mahsustur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyden hakkıyla Sûresi 2. Ayet; Allah, yere gireni, yerden çıkanı; gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. O, çok merhamet edicidir, çok Sûresi 3. Ayet; İnkar edenler, “Kıyamet bize gelmeyecektir” dediler. De ki “Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.”Sebe’ Sûresi 9. Ayet; Onlar, önlerindeki ve arkalarındaki kendilerini dört bir yandan kuşatan göğe ve yere bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunda, Rabbine yönelen her kul için bir ibret Sûresi 22. Ayet; Ey Muhammed! De ki “Allah’ı bırakıp da ilah olduklarını iddia ettiklerinizi çağırın. Göklerde ve yerde zerre kadar bir şeye sahip değillerdir. Onların yerde ve gökte hiçbir ortaklıkları yoktur. Allah’ın onlardan bir yardımcısı da Sûresi 24. Ayet; Allah katında, onun izin verdiği kimseden başkasının şefaati yarar sağlamaz. Şefaat için izin verilip de kalplerinden korku giderilince birbirlerine, “Rabbiniz ne söyledi?” diye sorarlar. Onlar da “Gerçeği” diye cevap verirler. O yücedir, Sûresi 1. Ayet; Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla Sûresi 3. Ayet; Ey insanlar! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Allah’tan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O halde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?Fâtır Sûresi 27. Ayet; Görmüyor musun ki Allah gökten su indirdi. Biz onunla türlü türlü ürünler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı birbirinden farklı çeşitli renklerde yollar katmanlar var, simsiyah taşlar da Sûresi 38. Ayet; Şüphesiz Allah göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz o, gögüslerin özünü kalplerde olanı hakkıyla Sûresi 40. Ayet; De ki “Allah’ı bırakıp da taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, onlar yerden ne yaratmışlardır?” Yoksa onların göklerde bir ortaklıkları mı var? Yoksa kendilerine bir kitap verdik de, o kitaptan, açık bir delile mi sahip bulunuyorlar? Hayır, zalimler birbirlerine aldatmadan başka hiçbir şey Sûresi 41. Ayet; Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye kurduğu düzende tutuyor. Andolsun, eğer onlar yörüngelerinden sapıp yok olur giderlerse, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halimdir hemen cezalandırmaz, mühlet verir, çok Sûresi 44. Ayet; Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Oysa onlar kendilerinden daha da kuvvetli idiler. Ne göklerde ne yerde hiçbir şey Allah’ı aciz bırakacak değildir. Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret Sûresi 28. Ayet; Kendisinden sonra kavmi üzerine onları cezalandırmak için gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de Sûresi 81. Ayet; Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla Sûresi 5. Ayet; O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Doğuların da Batıların da Sûresi 10. Ayet; Yoksa göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hükümranlığı onların mıdır? Öyle ise sebeplere yapışarak yükselsinler bakalım!.Sâd Sûresi 27. Ayet; Biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu yaratılanların boş yere yaratıldığı iddiası inkar edenlerin zannıdır. Cehennem ateşinden dolayı vay inkar edenlerin haline!Sâd Sûresi 66. Ayet; “O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.”Zümer Sûresi 5. Ayet; Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki, o mutlak güç sahibidir, çok Sûresi 21. Ayet; Görmedin mi, Allah gökten su indirdi de onu yeryüzündeki kaynaklara ulaştırdı. Sonra onunla renkleri çeşit çeşit ekinler çıkarıyor. Sonra ekinler kuruyor da onları sapsarı kesilmiş görüyorsun. Sonra da Allah onları kurumuş çer çöp haline getirir. Şüphesiz ki bunda akıl sahipleri için bir öğüt Sûresi 38. Ayet; Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler. De ki “Peki söyleyin bakalım? Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah’ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar onun rahmetini engelleyebilirler mi?” De ki “Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O’na tevekkül ederler.”Zümer Sûresi 44. Ayet; Ey Muhammed! Biz sana Kitab’ı Kur’an’ı insanlar için, hak olarak indirdik. Kim doğru yola girerse, kendisi için girmiş olur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapar. Sen onlara vekil Sûresi 46. Ayet; De ki “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.”Zümer Sûresi 63. Ayet; Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur. Allah’ın âyetlerini inkar edenler var ya, işte onlar ziyana uğrayanların ta Sûresi 67. Ayet; Allah’ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O’nun elindedir. Gökler de O’nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, Sûresi 68. Ayet; Sûr’a üflenir ve Allah’ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış Sûresi 13. Ayet; O, size âyetlerini gösteren, sizin için gökten bir rızık indirendir. Ancak O’na yönelen, düşünüp ibret Sûresi 36/37. Ayetler; Firavun dedi ki “Ey Hâmân! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Mûsâ’nın ilâhını görürüm! Çünkü ben, onun yalancı olduğuna inanıyorum.” Böylece Firavun’a yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı. Firavun’un tuzağı, tamamen sonuçsuz Sûresi 57. Ayet; Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu Sûresi 64. Ayet; Allah, yeryüzünü sizin için karar kılma yeri, göğü de binâ yapan; size şekil verip de şekillerinizi güzel kılan ve sizi temiz şeylerle rızıklandırandır. İşte Rabbiniz Allah! Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir!Fussilet Sûresi 12. Ayet; Böylece onları, iki günde iki evrede yedi gök olarak yarattı ve her göğe kendi işini bildirdi. En yakın göğü kandillerle süsledik ve onu koruduk. İşte bu, mutlak güç sahibi ve hakkıyla bilen Allah’ın Sûresi 4. Ayet; Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O, yücedir, Sûresi 5. Ayet; Neredeyse gökler onun azametinden üstlerinden çatlayacaklar. Melekler ise, Rablerini hamd ile tespih ederler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. İyi bilin ki Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet Sûresi 11. Ayet; O, gökleri ve yeri yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da kendilerine eşler yaratmıştır. Bu sûretle sizi üretiyor. Onun benzeri hiçbir şey yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla Sûresi 12. Ayet; Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur. Dilediğine rızkı bol verir ve dilediğine kısar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla Sûresi 29. Ayet; Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması, O’nun varlığının delillerindendir. O, dilediği zaman, onları bir araya getirmeye de gücü Sûresi 49. Ayet; Göklerin ve yerin mülkü hükümranlığı Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları Sûresi 52/53. Ayetler; İşte sana da, emrimizle, bir ruh kalpleri dirilten bir kitap vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah’ın yoluna. İyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah’a Sûresi 9. Ayet; Andolsun, onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka, “Onları mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah yarattı” Sûresi 11. Ayet; O gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle Sûresi 82. Ayet; Göklerin ve yerin Rabbi, Arş’ın da Rabbi olan Allah, onların nitelendirmelerinden Sûresi 84. Ayet; O, gökte de ilâh olandır, yerde de ilah olandır. O hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla Sûresi 85. Ayet; Göklerin, yerin ve ikisi arasındaki her şeyin hükümranlığı kendisine ait olan Allah yücedir! Kıyametin bilgisi de yalnız O’nun katındadır ve yalnızca O’na Sûresi 4/7. Ayetler; Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O hakkıyla işitendir, hakkıyla Sûresi 29. Ayet; Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de Sûresi 38. Ayet; Biz, gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, eğlenmek için Sûresi 3. Ayet; Şüphesiz, göklerde ve yerde, inananlar için Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren nice deliller Sûresi 5. Ayet; Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah’ın gökten rızık sebebi olarak yağmur indirip, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, rüzgarları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için deliller Sûresi 13. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından bir nimet olarak sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller Sûresi 22. Ayet; Allah, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak, herkese kazandığının karşılığı verilsin diye yaratmıştır. Onlara zulm Sûresi 27. Ayet; Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Kıyamet kopacağı gün, işte o gün bâtıla sapanlar hüsrana Sûresi 36. Ayet; Hamd, göklerin Rabbi ve yerin Rabbi, âlemlerin Rabbi olan Allah’a Sûresi 37. Ayet; Göklerde ve yerde ululuk O’na aittir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet Sûresi 3. Ayet; Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yarattık. İnkar edenler ise, uyarıldıkları şeylerden yüz Sûresi 4. Ayet; De ki “Allah’ı bırakıp da taptıklarınızı gördünüz mü? Bana gösterin, yeryüzünden neyi yaratmışlardır? Yoksa göklerin yaratılışında onların bir ortaklığı mı var? Eğer doğru söyleyenler iseniz bundan önceki bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısı olsun getirin bana!”Ahkâf Sûresi 33. Ayet; Gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan Allah’ın, ölüleri diriltmeye gücünün yeteceğini görmediler mi? Evet şüphesiz O, her şeye hakkıyla gücü Sûresi 4. Ayet; O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet Sûresi 7. Ayet; Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet Sûresi 14. Ayet; Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet Sûresi 16. Ayet; Ey Muhammed! De ki “Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.”Hucurât Sûresi 18. Ayet; Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla Sûresi 9/11. Ayetler; Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler ekinler, birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte dirilip kabirlerden çıkış da Sûresi 38. Ayet; Andolsun, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde altı evrede yarattık. Bize bir yorgunluk da Sûresi 22. Ayet; Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler Sûresi 9. Ayet; O gün gök şiddetle sallanıp Sûresi 36. Ayet; Yoksa, gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar kesin olarak Sûresi 44. Ayet; Gökten düşmekte olan parçalar görseler, “Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır” Sûresi 26. Ayet; Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah’ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar Sûresi 31. Ayet; Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Bu kötülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, iyilik edenleri de daha güzeliyle mükafatlandırması için böyle Sûresi 7. Ayet; Göğü yükseltti ve ölçüyü Sûresi 29. Ayet; Göklerde ve yerde bulunanlar, her şeyi O’ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi Sûresi 33. Ayet; Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip Sûresi 37. Ayet; Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman haliniz ne olur?Hadîd Sûresi 1. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet Sûresi 2. Ayet; Göklerin ve yerin hükümranlığı yalnızca O’nundur. Diriltir, öldürür. O her şeye hakkıyla gücü Sûresi 4. Ayet; O, gökleri ve yeri altı günde altı evrede yaratan, sonra Arş’a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla Sûresi 5. Ayet; Göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur. Bütün işler ancak ona Sûresi 10. Ayet; Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten Mekke fethinden önce harcayanlar ve savaşanlar, diğerleri ile bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en güzel olanı cenneti vadetmiştir. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla Sûresi 21. Ayet; Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah’a ve Resûlüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf Sûresi 7. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki her şeyi Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişi gizlice konuşmaz ki, dördüncüleri O olmasın. Beş kişi gizlice konuşmaz ki altıncıları O olmasın. Bundan daha az, yahut daha çok da olsalar, nerede olurlarsa olsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra onlara yaptıklarını Kıyamet günü haber verecektir. Allah her şeyi hakkıyla Sûresi 1. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet Sûresi 24. Ayet; O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet Sûresi 1. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet Sûresi 1. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, mukaddes, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ı tespih Sûresi 7. Ayet; Onlar, “Allah Resûlü’nün yanında bulunanlara muhacirlere bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat münafıklar bunu Sûresi 1. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih eder. Mülk yalnızca O’nundur, hamd de O’na mahsustur. O her şeye hakkıyla gücü Sûresi 3. Ayet; Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. Dönüş yalnız O’ Sûresi 4. Ayet; Göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, göğüslerin özünü kalplerde olanı hakkıyla Suresi 3. Ayet; O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak ve düzensizlik görüyor musun?Mülk Suresi 16. Ayet; Göktekinin sizi yere geçirivermeyeceğinden emin mi oldunuz? O zaman bir de bakarsınız yer yüzü şiddetle Suresi 17. Ayet; Yahut göktekinin, üzerinize taş yağdıran rüzgar göndermeyeceğinden mi emin oldunuz? O zaman, uyarım nasılmış bileceksiniz!Hâkka Sûresi 16. Ayet; Gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz Sûresi 8/9. Ayetler; Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı günü Sûresi 11. Ayet; Bağışlama dileyin ki, üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin.’Müzzemmil Sûresi 18. Ayet; O günle gök bile yarılır, Allah’ın vadi Sûresi 9. Ayet; Gök yarıldığı zaman,Nebe Sûresi 19. Ayet; Gök açılır ve kapı kapı Sûresi 36/38. Ayetler; Bunlar kendilerine; Rabbinden, göklerin ve yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbinden, Rahmân’dan bir mükafat, yeterli bir ihsan olarak verilmiştir. Onlar, Ruh’un Cebrail’in ve meleklerin saf duracakları gün Allah’a hitap edemeyeceklerdir. Sadece Rahmân’ın izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimseler Sûresi 27. Ayet; Ey inkarcılar! Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah Sûresi 11. Ayet; Gökyüzü yerinden sıyrılıp koparıldığı zaman,İnfitâr Sûresi 1. Ayet; Gök yarıldığı zaman,İnşikâk Sûresi 1/2. Ayetler; Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-,Burûc Sûresi 8/9. Ayetler; Onlar mü’minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allah’a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah her şeye şahittir. Yukarıdaki ayetler, Allah’ın gücü konusunda sizlere neler düşündürmektedir? Allah’ın sonsuz güç sahibi olduğuna başka ne gibi örnekler verilebilir? sorusunun cevabını kısaca yazdık. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabında yer alan sorunun cevabını kısaca açıkladık. 5. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi cevapları…Yukarıdaki ayetler, Allah’ın gücü konusunda sizlere neler düşündürmektedir? Allah’ın sonsuz güç sahibi olduğuna başka ne gibi örnekler verilebilir?“Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, … Güneş’i ve Ay’ı emrine boyun eğdiren Allah’tır. Bunların her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir…” Ra’d suresi, 2. ayet.“Üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki onu nasıl bina etmiş ve nasıl donatmışız! Onda hiçbir çatlak da yok. Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden bitkiler yetiştirdik.” Kâf suresi, 6-7. ayetler Allah’ın sonsuz ve herşeyi yapmaya yeten bir gücü olduğunu bana koca koca gezegenler gökyüzünde çarpışmadan hareket etmektedir. Yıldızlar kendi yolunda ve çok miktarda ışık ve ısı gökyüzüne baktığımda bir eksiklik görmüyorum. Allah’ın sonsuz bir güç sahibi olduğunu anlıyorum. Allah’ın sonsuz güç sahibi olduğuna başka ne gibi örnekler verilebilir?İnsanın doğması ve büyümesiİnsan vücudu ve vücudumuzdaki organların mükemmel çalışmasıYağmurun yağması ve yağmur döngüsüDünya’nın çok hızlı dönmesi ama bizim düşmememizDenizlerdeki binlerce canlının yaşamasıOksijenin varlığı ve bizim nefes alabilmemizKar tanelerinin birbirinnde farklı olmasıGüneşin sürekli ısı ve ışık vermesiGökyüzünde milyarlarca yıldız ve gezegenin olmasıHer insanın simasının farklı olmasıDünya’nın kendi kendini temiz tutmasıEn küçük varlıktan en büüyk varlığa kadar her şeydeki düzen ve uyum Allah her şeye gücü yeter ile ilgili ayetler O esnada şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar. Allah dileseydi elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah şüphesiz her şeye kadirdir. Bakara 20 Biz, bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak ertelersek mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kadirdir. Bakara 106 Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. Bakara 109 Herkesin yöneldiği bir kıblesi vardır. Ey müminler! Siz hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. Bakara 148 Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin duvarları çatıları üzerine çökmüş alt üst olmuş bir kasabaya uğradı; Ölümünden sonra Allah bunları nasıl diriltir acaba!» dedi. Bunun üzerine Allah onu öldürüp yüz sene bıraktı; sonra tekrar diriltti. Ne kadar kaldın? dedi. Bir gün yahut daha az» dedi. Allah ona Hayır, yüz sene kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamıştır. Eşeğine de bak. Seni insanlara bir ibret kılalım diye yüz sene ölü tuttuk, sonra tekrar dirilttik. Şimdi sen kemiklere bak, onları nasıl düzenliyor, sonra ona nasıl et giydiriyoruz, dedi. Durum kendisince anlaşılınca Şimdi iyice biliyorum ki, Allah her şeye kadirdir, dedi. Bakara 259 Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. İçinizdekileri açığa vursanız da gizleseniz de Allah ondan dolayı sizi hesaba çekecektir, sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap eder. Allah her şeye kadirdir. Bakara 284 Resûlüm! De ki Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin. Âl-i İmrân 26 De ki İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir. Âl-i İmrân 29 Ey ehl-i kitap! İbrahim hakkında niçin çekişirsiniz? Halbuki Tevrat ve İncil, kesinlikle ondan sonra indirildi. Siz hiç düşünmez misiniz? Âl-i İmrân 65 Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Allah'ın her şeye gücü yeter. Âl-i İmrân 189 Ey insanlar! Allah dilerse sizi yokluğa gönderip başkalarını getirir; Allah buna kadirdir. Nisâ 133 Bir iyiliği açıklar yahut gizlerseniz veya bir kötülüğü açıklamayıp affederseniz, şüphesiz Allah da ziyadesiyle affedici ve kadirdir. Nisâ 149 Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesîh'dir» diyenler andolsun ki kâfir olmuşlardır. De ki Öyleyse Allah, Meryem oğlu Mesîh'i, anasını ve yeryüzündekilerin hepsini imha etmek isterse Allah'a kim bir şey yapabilecektir O'na kim bir şeyle engel olabilecektir! Göklerde, yerde ve ikisi arasında ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir. O dilediğini yaratır ve Allah her şeye tam manasıyle kadirdir. Mâide 17 Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arası kesildiği bir sırada size elçimiz geldi. Gerçekleri size açıklıyor ki kıyamette Bize bir müjdeleyici ve uyarıcı gelmedi» demiyesiniz. İşte size müjdeleyici ve uyarıcı gelmiştir. Allah her şeye hakkıyle kadirdir. Mâide 19 Bilmez misin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir; dilediğine azap eder ve dilediğini bağışlar. Allah her şeye hakkıyle kadirdir. Mâide 40 Göklerin, yerin ve içlerindeki her şeyin mülkiyeti Allah'ındır, O, her şeye hakkıyle kadirdir. Mâide 120 Eğer Allah seni bir zarara uğratırsa, onu kendisinden başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır verirse, bunu da geri alacak yoktur. Şüphesiz O herşeye kadirdir. En'âm 17 O'na Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler. De ki Şüphesiz Allah mucize indirmeye kadirdir. Fakat onların çoğu bilmezler. En'âm 37 Bilâkis yalnız Allah'a yalvarırsınız. O da kaldırılması için kendisine yalvardığınız belâyı dilerse kaldırır; ve siz ortak koştuğunuz şeyleri unutursunuz. En'âm 41 De ki Allah'ın size üstünüzden gökten veya ayaklarınızın altından yerden bir azap göndermeğe ya da birbirinize düşürüp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya gücü yeter.» Bak, anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz! En'âm 65 Eğer Allah'a ve hak ile bâtılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı gün Bedir savaşında kulumuza indirdiğimize inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Resûlüne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir. Enfâl 41 Eğer gerektiğinde savaşa çıkmazsanız, Allah sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; siz savaşa çıkmamakla O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir. Tevbe 39 Dönüşünüz yalnız Allah'adır. O, her şeye kadirdir. Hûd 4 Sizi Allah yarattı; sonra sizi vefat ettirecek. Daha önce bilgili iken hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye sizden bazı kimseler ömrün en kötü çağına kadar yaşatılacak Şüphesiz ki Allah bilgilidir, kudretlidir. Nahl 70 Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir. Nahl 77 Düşünmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratmış olan Allah, kendilerinin benzerini yaratmaya da kadirdir! Allah, onlar için bir vâde takdir etti. Bunda şüphe yoktur. Ama zalimler, inkârcılıktan başkasını kabullenmediler. İsrâ 99 Çünkü Allah hakkın ta kendisidir; O, ölüleri diriltir; yine O, her şeye hakkıyla kadirdir. Hac 6 Kendileriyle savaşılanlara müminlere, zulme uğramış olmaları sebebiyle, savaş konusunda izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. Hac 39 Gökten uygun bir ölçüde yağmur indirip onu arzda durdurduk. Bizim onu gidermeye de elbet gücümüz yeter. Mü'minûn 18 Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yaratır; şüphesiz Allah her şeye kadirdir. Nûr 45 Sudan meniden bir insan yaratıp onu nesep ve sıhriyet kan ve evlilik bağından doğan yakınlığa dönüştüren O'dur. Rabbinin her şeye gücü yeter. Furkân 54 De ki Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra aynı şekilde ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir. Ankebût 20 Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren, Allah'tır. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir. Rûm 54 Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a hamdolsun. O, yaratmada dilediği arttırmayı yapar. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir. Fâtır 1 Eğer seni yalanlıyorlarsa üzülme; senden önceki peygamberler de yalanlanmıştır. Bütün işler yalnızca Allah'a döndürülecektir. Fâtır 4 Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır. Yâsîn 81 Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar mı edindiler? Halbuki dost yalnız Allah'tır. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir. Şûrâ 9 Yoksa onların, Allah'ın izin vermediği bir dini getiren ortakları mı var? Eğer erteleme sözü olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilirdi. Şüphesiz zalimlere can yakıcı bir azap vardır. Şûrâ 21 Yahut onları, hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar. O, her şeyi bilendir, her şeye gücü yetendir. Şûrâ 50 Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mı? Evet O, her şeye kadirdir. Ahkâf 33 Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki, onlar Allah'ın bilgi ve kudreti dahilindedir. Allah, her şeye kadirdir. Fetih 21 Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O, diriltir, öldürür. O, her şeye gücü yetendir. Hadîd 2 Allah'ın, onlardan mallarından Peygamberine verdiği ganimetler için siz at ve deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini dilediği kimselere karşı üstün kılar. Allah her şeye kadirdir. Haşr 6 Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz. Talâk 12 Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve Onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların önlerinden ve sağlarından amellerinin nûrları aydınlatıp gider de, Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin» derler. Tahrîm 8 Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter. Mülk 1 Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. Kıyâmet 4 Peki bunları yapan Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi? Kıyâmet 40 Biz buna güç yetirmişizdir. Ve bizim gücümüz ne büyüktür! Mürselât 23 İnsan neden yaratıldığına bir baksın! Atılan bir sudan yaratıldı. O su sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar. İşte Allah başlangıçta bu şekilde yarattığı insanı tekrar yaratmaya da kadirdir. Târık 8 İslam dini kitabı Kur-an'ı Kerim'de yer alan, huzur veren ayetler, mutluluk ile ilgili ayetler kısa, Umut ile ilgili ayetler, sevgi ile ilgili ayetler huzur ile ilgili ayetler, aile ile ilgili ayetler, güç veren ayetler, Kur'an'da kısa ayetleri sizler için derledik. İşte huzur veren ayetler, mutluluk ile ilgili ayetler kısa, umut ile ilgili ayetlerHUZUR VEREN AYETLER Âl-i İmran Suresi; 200. Ayet "Ey İnananlar! Sabredin, düşmanlarınızdan daha sabırlı olun, cihada hazır bulunun, Allah'a karşı gelmekten sakının ki başarıya erişebilesiniz."Özellikle son günlerde Myanmar, Yemen'de ki olaylar karşısında sıklıkla okuyup, uygulamamız gereken bir Suresi; 17. Ayet "Eğer Allah seni bir zarara uğratırsa, onu kendisinden başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayır verirse, bunu da geri alacak yoktur. Şüphesiz O her şeye kadirdir."Başımıza gelen olumsuz bir olay neticesinde hemen ümitsizliğe kapılıp, kalbimizi Suresi; 51. Ayet "Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz."İman edenlere, hem dünyada hem ahirette yardım edileceğinin müjdesini Suresi; 96. Ayet "İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, gönüllerde bir sevgi yaratacaktır."İman edip, salih amel işleyen muttakileri müjdeleyen ayetlerdendirTevbe Suresi; 51. Ayet "De ki Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler."Yaşadıklarımızın Allah'ın takdiri olduğunu unutmamamızı hatırlatıyor. "Keşke şöyle olsaydı, yapsaydım, etseydim" demeler boşa. Müslümanın keşkesi olmaz. Yaşadıklarımızı, hatalarımızı, kararlarımızı tabi ki gözden geçirip muhasebesini yapmalıyız. Fakat yazılan kaderi de Suresi; 9. Ayet "Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler."Kur'an'a iman eden ve hayatını Kur'an'a uygun yaşayan müminlerin, bu dünyada Allah için yaptığı her fiilin mükafatını alacağını bilmesi mutmain olması için yetmez mi?İnşirah Suresi "Ey Muhammed! Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? Senin şânını ve ününü yüceltmedik mi? Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar."İnşirah, daraldığımız zamanlarda aklımıza gelen ilk surelerdendir. Kısa olması açısından ezberlenmesi de kolaydır. Mealindeki gibi de okudukça insana ferahlık verip, ümidini taze tutan, sabır ve şükre yönelten bir Suresi; 50. Ayet "De ki Eğer haktan saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği Kur'an sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır."Her şeyi bilen ve gözeten Allah'tır. İndirdiği kitap haktır. Bize sadece iman etmek Suresi; 105. Ayet "Ve bana hanîf Allah'ın birliğini tanıyıcı olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye emredildi."9. Tevbe Suresi; 129. Ayet "Ey Muhammed! Yüz çevirirlerse de ki Allah bana yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce Arş'ın sahibidir.""Allah kuluna kafi değil mi?" Zumer Suresi; 36. Ayeti Bazen bu Arş'ın, alemlerin sahibinin ve yaratıcısının Allah olduğunu unutuyor insanoğlu…SABIR İLE İLGİLİ AYETLERBakara Suresi, 45. ayet meali Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır bir yük Suresi, 153. ayet meali Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle Suresi, 155. ayet meali Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri Suresi, 177. ayet meali Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere özgürlükleri için veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da Suresi, 249. ayet meali Talut, orduyla birlikte ayrıldığında dedi ki "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artık o benden değildir ve kim de -eliyle bir avuç alanlar hariç-onu tadmazsa bendendir. Küçük bir kısmı hariç hepsi sudan içti. O, kendisiyle beraber iman edenlerle ırmağı geçince onlar geride kalanlar "Bugün bizim Calut'a ve ordusuna karşı koyacak gücümüz yok" dediler. O zaman Muhakkak Allah'a kavuşacaklarını umanlar şöyle dediler "Nice küçük topluluk, daha çok olan bir topluluğa Allah'ın izniyle galib gelmiştir; Allah sabredenlerle beraberdir."Bakara Suresi, 250. ayet meali Onlar, Calut ve ordusuna karşı meydana savaşa çıktıklarında, dediler ki "Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır, adımlarımızı sabit kıl kaydırma ve kafirler topluluğuna karşı bize yardım et."Al-i İmran Suresi, 17. ayet meali Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma İmran Suresi, 120. ayet meali Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını İmran Suresi, 125. ayet meali Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar da aniden üstünüze çullanıverirlerse, Rabbiniz size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle yardım İmran Suresi, 142. ayet meali Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?Al-i İmran Suresi, 146. ayet meali Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani bilginler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden güçlük ve mihnetden dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri İmran Suresi, 186. ayet meali Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız bu emirlere olan İmran Suresi, 200. ayet meali Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, sınırlarda nöbetleşin. Allah'tan korkun. Umulur ki Suresi, 126. ayet meali "Oysa sen, yalnızca, bize geldiğinde Rabbimiz'in ayetlerine inanmamızdan başka bir nedenle bizden intikam almıyorsun. Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır ve bizi Müslüman olarak öldür."Enfal Suresi, 66. ayet meali Şimdi, Allah sizden yükünüzü hafifletti ve sizde bir za'f olduğunu bildi. Sizden yüz sabırlı kişi bulunursa, onların iki yüzünü bozguna uğratır; eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle onların iki binini yener. Allah, sabredenlerle Suresi, 18. ayet meali Ve üzerine yalandan kan sürülmüş olan gömleğini getirdiler. "Hayır" dedi. Nefsiniz, sizi yanıltıp böyle bir işe sürüklemiş. Bundan sonra bana düşen güzel bir sabırdır. Sizin bu düzüp-uydurduklarınıza karşı Kendisi'nden yardım istenecek olan Allah'tır."0Yusuf Suresi, 83. ayet meali Şehre dönüp durumu babalarına aktarınca o "Hayır" dedi. "Nefsiniz sizi yanıltıp böyle bir işe sürüklemiş. Bundan sonra bana düşen güzel bir sabırdır. Umulur ki Allah pek yakın bir gelecekte onların tümünü bana getirir. Çünkü O, bilenin, hüküm ve hikmet sahibi olanın Kendisi'dir."Kehf Suresi, 78. ayet meali Dedi ki "İşte bu, benimle senin aranda ayrılma zamanımız. Sana, üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber Suresi, 82. ayet meali"Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu, altında onlara ait bir define vardı; babaları salih biriydi. Rabbin diledi ki, onlar erginlik çağına erişsinler ve kendi definelerini çıkarsınlar; bu, Rabbinden bir rahmettir. Bunları ben, kendi işim özel görüşüm olarak yapmadım. İşte, senin sabır göstermeye güç yetiremediğin şeylerin yorumu."Taha Suresi, 130. ayet meali Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et yücelt. Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut Suresi, 5. ayet meali Şu halde, güzel bir sabır göstererek Suresi, 24. ayet meali Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkar veya nankör olana itaat Suresi, 25. ayet meali İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini mehirlerini maruf güzel ve örfe uygun bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısını uygulayın. Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, bağışlayandır, Suresi, 34. ayet meali Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler. Allah'ın sözlerini va'dlerini değiştirebilecek yoktur. Andolsun, gönderilenlerin haberlerinden bir bölümü sana da Suresi, 128. ayet meali Musa kavmine "Allah'tan yardım dileyin ve sabredin. Gerçek şu ki, arz Allah'ındır; ona kullarından dilediğini mirasçı kılar. En güzel sonuç muttakiler içindir" Suresi, 137. ayet meali Kendisine bereketler kıldığımız yerin doğusuna da, batısına da o hor kılınıp-zayıf bırakılanları müstaz'afları mirasçılar kıldık. Rabbinin İsrailoğulları'na olan o güzel sözü vaadi, sabretmeleri dolayısıyla tamamlandı yerine geldi. Firavun ve kavminin yapmakta oldukları ve yükselttiklerini köşklerini, saraylarını da yerle bir Suresi, 46. ayet meali Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle Suresi, 109. ayet meali Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hükmedenlerin en Suresi, 11. ayet meali Sabredenler ve salih amellerde bulunanlar başka. İşte, bağışlanma ve büyük ecir Suresi, 49. ayet meali Bunlar Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bunları sen ve kavmin bundan önce bilmiyordun. Şu halde sabret. Şüphesiz güzel olan sonuç takva Suresi, 115. ayet meali Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların ecrini ETKİLEYİCİ AYETLERBakara süresi 270. ayet Yaptığınız her harcamayı ve adadığınız her adağı muhakkak allah bilir. zalimler için hiç yardımcı süresi 271. ayet Eğer sadakaları zekât ve benzeri hayırları açıktan verirseniz ne âlâ! eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter. allah, yapmakta olduklarınızı süresi 272. ayet Ya muhammed! onları doğru yola iletmek sana ait değildir. lâkin allah dilediğini doğru yola iletir. hayır olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir. yapacağınız hayırları ancak allah'ın rızasını kazanmak için yapmalısınız. hayır olarak verdiğiniz ne varsa; karşılığı size tam olarak verilir ve asla haksızlığa süresi 273. ayet Yapacağınız hayırlar, kendilerini allah yoluna adamış, bu sebeple yeryüzünde kazanç için dolaşamayan fakirler için olsun. bilmeyen kimseler, iffetlerinden dolayı onları zengin zanneder. sen onları simalarından tanırsın. çünkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler. yaptığınız her hayrı muhakkak allah süresi 274. ayet Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık hayra sarfedenler var ya, onların mükâfatları allah katındadır. onlara korku yoktur, üzüntü de suresi 16. ayet; Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona neler fısıldadığını biliriz. çünkü biz ona şah damarından daha İLE İLGİLİ AYETLERNisa Suresi, 13. ayet meali Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk Suresi, 72. ayet meali Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk Suresi, 111. ayet meali Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; bu, Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alış-verişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' Suresi, 30. ayet meali Artık iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; Rableri onları Kendi rahmetine sokar. İşte apaçık olan 'büyük mutluluk ve kurtuluş' Suresi, 111. ayet meali Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; bu, Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alış-verişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' Suresi, 26. ayet meali Allah dilediğine rızkı genişletir-yayar ve daraltır da. Onlar ise dünya hayatına sevindiler. Oysaki dünya hayatı, ahirette ki sınırsız mutluluk yanında geçici bir meta'dan başkası Suresi, 9. ayet meali "Ve onları kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet etmişsin. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' Suresi, 27. ayet meali Ve içlerinde 'sevinç ve mutluluk içinde' yaşadıkları nimetler,Yasin Suresi, 55. ayet meali Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir meşguliyet Suresi, 57. ayet meali Senin Rabbinden, bir fazl ve lütuf olarak. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş' Suresi, 12. ayet meali O gün, mü'min erkekler ile mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. "Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar olduğunuz, altından ırmaklar akan cennetlerdir." İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' AYETLERYusuf Suresi meali Göklerde ve yerde Allah'ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren nice deliller vardır ki,insanlar yanından geçip gittikleri halde yüzlerini çevirdiklerinden farkına Suresi 50. ayet meali İşte bak, Allah'ın rahmetinin eserlerine! Ölmüş toprağa nasıl hayat veriyor! İşte bunları yapan kim ise, ölüleri de O diriltecektir. O, her şeye hakkıyla Suresi 31. ayet meali De ki "Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya da işitme ve görme yetisi üzerinde kim mutlak hakimdir? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim çıkarıyor? İşleri kim yürütüyor?" "Allah" diyecekler. De ki "O halde Allah'a karşı gelmekten sakınmayacak mısınız?"Yunus Suresi 32. ayet meali İşte O, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Hak'tan sonra sadece sapıklık vardır. O halde nasıl oluyor da Hak'tan döndürülüyorsunuz? Yunus Suresi 33. ayet meali Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki, "Onlar artık imana gelmezler" sözü, işte böylece gerçekleşmiştir. Yunus Suresi 34. ayet meali De ki "Allah'a koştuğunuz ortaklarınızdan, başlangıçta yaratmayı yapacak, sonra onu tekrarlayacak kimse var mı?" De ki "Allah başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder. O halde nasıl oluyor da haktan çevriliyorsunuz?" Yunus Suresi 35. ayet meali De ki "Allah'a koştuğunuz ortaklarınızdan hakka iletecek olan bir kimse var mı?" De ki "Hakka Allah iletir." Öyle ise, hakka ileten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa iletilmedikçe doğru yolu bulamayan kimse mi? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?" Yunus Suresi 36. ayet meali Onların çoğu ancak zannın ardından gider. Oysa zan, hak namına hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz Allah onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir. İbrahim Suresi 10. ayet meali Peygamberleri dedi ki "Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var? Halbuki O, günahlarınızı bağışlamak ve sizi belli bir zamana kadar ertelemek için sizi imana çağırıyor. Onlar, "Siz de bizim gibi sadece birer insansınız. Bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirin" dediler. Enbiya Suresi 30. ayet meali İnkar edenler, göklerle yer bitişik iken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hala inanmayacaklar mı?Enbiya Suresi 31. ayet meali Onları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik ve varacakları yere yol bulabilsinler diye ondan geçitler yollar meydana getirdik. Enbiya Suresi 32. ayet meali Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, Allah'ın varlığını gösteren delillerden yüz çevirmektedirler. Enbiya Suresi 33. ayet meali O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. Hac Suresi 5. ayet meali Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz düşünün ki hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan meniden, sonra bir "alaka"dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir "mudga"dan yarattık ki size kudretimizi apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da akıl, temyiz ve kuvvette tam gücünüze ulaşmanız için sizi kemale erdiriyoruz. İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hale gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler Suresi 6. ayet meali Bu böyle. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. Şüphesiz O ölüleri diriltir ve O her şeye hakkıyla kadirdir. Hac Suresi 61. ayet meali Bu böyle. Çünkü Allah geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Şüphesiz ki Allah hakkıyla işiten, hakkıyla görendir. Hac Suresi 62. ayet meali Bu böyle. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O'nu bırakıp da taptıkları ise batılın ta kendisidir. Şüphesiz ki Allah yücedir, büyüktür. Ankebut Suresi 61. ayet meali And olsun, eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?" diye soracak olsan mutlaka, "Allah" diyeceklerdir. O halde nasıl haktan döndürülüyorlar? Enbiya İslam Mevla İslam Kitap Hac Gündem Güncel Haberler Allah’ın her şeye gücünün yetmesi ile ilgili Kur’an-ı Kerim mealinden bir ayet yazınız. Allah’ın her şeye gücü ve kudreti yeter. Bu konu ile ilgili Kur’an-ı Kerim mealinden bulduğumuz ayetleri yazdık.“Göklerin, yerin ve bunlardaki her şeyin hükümranlığı yalnızca Allah’ındır. O her şeye hakkıyla gücü yetendir. Mâide suresi, 120. ayet.“Bir şeyi dilediği zaman O’nun emri, o şeye ancak Ol!’ demektir. O da hemen oluverir.” Yasin Suresi BİLGİ NOTUAllah için hiçbir işte zorluk yoktur. O, her istediğini hiçbir kısıtlama olmadan kolaylıkla yapar. Yaratıcımızın sınırsız bir güce sahip olduğunu ayet, Allah’ın istediği bir şeyi gerçekleştirmek için yardımcıya ihtiyacının bulunmadığını, zorluk, yorgunluk gibi yaratılmışlara ait kusurların olmadığını Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi sayfa 33 cevapları 1 , 2

allah ın gücü ile ilgili ayetler